Memleket ne kadar zor (2)

“Kenti için bir şey yapmak isteyenler ile kendi için bir şey yapmak isteyenler” arasına sıkışmış bir memleket demiştim bir önceki yazımda..

Tünelin dışından memleketi okuduğumuzda,

Eşref ve kanaat önderinden yoksun bir memleketin “siyasi angajman” kapsamında yaslanılan güçlere hizmet eden bir güruhun, memleketin hafızasını yok sayarak yazan çizenlerin, deve kuşu misali kafasını kuma gömüp kervanına yük alan zatların gündemi belirlediği bir garip memleket öyküsüdür yazdıklarımız…

Tünelin dışından gördüğümüz kaosun bitmediği, böyle giderse de bitmeyeceği sistematik algı operasyonlarının sorumlusu sağdan sola saysan 20-30 kişiyi geçmez. Ama ne hikmetse “siyasi angajman” kuralları gereği beslendiği kaynağa hizmet edenlerin memleketin etik kuralarına, memleketin değeri olan ailelere, kıymetli soy isimlere, elinden geldiğince hizmet etmek isteyen memleket sevdalılarına hep bir “itibarsızlaştırma” operasyonu çekmeye devam ediyor.

Aslında mevzu operasyon çekenlere “dur kardeşim” diyemeyen ‘’siyasilere’’ birer lakap takılmaya başladığında bitmişti de biz geç fark ettik.

Hayretle izliyorum tünelin içini. 3 sene sonraki seçime ben vekil olacağım diye gezenler türemiş caddede. Koltuğunu korumak için kukla siyasiler yetişiyor ve besleniyor geriden. Şart olsun ‘’derdi Karabük’’ olan yok denecek kadar az. Hala Karabük’ün bir kalkınma planı yok. Hala Karabük’ün 3-5-10 yıllık hedef çizelgesi yok. Yada bir siyasi partinin, iktidar muhalefet fark etmez, Karabük Esnaf odasının üyelerini yada KTSO üyelerini, bu memleketin lokomotifi sanayici iş insanlarını bir toplantıda samimiyetle sorunlarını dinlediğini, çözüm ürettiğini ben duymadım daha. Münferit görüşmelerden bahsetmiyorum. Bir çalıştay, sonuç odaklı toplantı ben daha duymadım. Ama hayır işi, yada bir bina yapılacak ise ‘’şunu da sen yapıver’’ diye toplantıları çok gördüm. Daha öncede söylemiştim. Konu, bir bardak çayını içmediğiniz, bir kere hatırını sormadığınız adamlardan medet umar bir durumdayız.

Neyse konumuza gelelim..

Bakın bu memlekette çok az memleket sevdalısı kaldı. Gidenler gitti, dönememek üzere, bari kalanlara sahip çıkın. Bacasını tüttürmeye çalışan bir elin parmakları kadar sanayi kuruluşu, işine ve taşıdığı soy isime yakışır ticaretini sürdüren çok az insan kaldı. Ekonomik şartlar altında ezilen üretici, işletmesini bırakın büyütmeyi ayakta tutmaya çalışırken birde ‘’itibarını’’ korumaya çalışıyor. Bakın birkaç isim vereyim, Mescier’i kaçırdı bu memleket, hiç tanımam ama kıymetli bir isim olduğunu bilirim Sedat Namal usulca veda etti bu memlekete, yakın bir zamanda bir tekstil firması fişi çekti memleketten. Kaptan DÇ, Kibar, yolbulan vs vs. bir çok isim terk-i diyar etti. Anısı kalsın diyemedik Yaşar Kaptan Çebi’nin.. Çay içmek için kapısında bekleyenlerin Fazlı amcanın 2. Ve 3. Nesil evlatlarına, bu memlekete yatırım yaptıracak ak saçlı irade dahi kalmadı. Mesela,bu memleketen bir Nazım Çapraz daha çıkmasına izin verilmedi.

Korkum odur ki bu gidişle; Bozkay, kayıkçı, serhat, ışık, saka, yılmaz, çağçelik ve ismini sayamadığım diğerleri ufak ufak yürür gider bu memleketten..

Bir lafımda sanayicilerimize, kentimizin ileri gelenlerine,

Bizim sanayicimiz devletçidir, milletçidir muhafazakardır. Bizim sanayicimiz ihracatta ve vergide Türkiye sıralamalarında kendini göstermiştir. Bizim sanayicimiz devletine ve milletine bağlıdır. Aş verir, ocak tüttürür. Bizim sanayicimiz hayırseveridir. Bir çok kamu kurumunun yapımında emeği vardır, tabelasında bizim sanayicilerimizin isimleri vardır.

Yalnız bir şeyi unuttular. Eskiden ticaretin dışında bir dostluk hakimdi. 70 li yaşlar arkadaşlarını hatırlasın, 40-50li yaşlar babaların dostluklarını hatırlasın. Şimdi sizin aranızdaki bu sıkı bağlar oluşmadığı sürece, sizin aranıza söz ve güç birlikteliği olmadığı sürece bunu yaşamaya, bu olumsuz tablo ile karşı karşıya kalmaya devam edeceksiniz. Eğer bir ‘’Siyasi Angajmanınız’’ yok ise bir şemsiye altında, bir masada oturamadığınız sürece hatayı dışarda aramanızda beyhude bir düşünce, sonuçsun bir bekleyiş olacaktır. Unutmayın ki; sizin ticaret rakipleriniz aynı alanda ticaret yaptıklarınız değil. Sizin rakipleriniz bizatihi kendiniz ve suskunluğunuzdur. Bir reçete yazılacak ise; gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikleyerek toplumsal bakış açısına tabi olmamamızdandır.

Sözün özü; gönlümüzden geçeni dile vurduk.

Sürçülisan ettiysek affola..

İlk yazımın son paragrafı ile bitiriyorum yazımı.. ‘’Bir siyasetçiye takla atmak mıdır evla olan, bir hokkabaz mutlu olsun diye ruhunu okşamak mıdır geçerli akçe? Asude bir memleket için samimiyet, samimi niyet..

ALLAH, DEVLETİMİZİ, İMANIMIZI, SAĞLIĞIMIZI VE İTİBARIMIZI KORUSUN..

Kalın sağlıcakla..

KASİD

2022 Aralık ayında kurulan kısa adı KASİD olan KARABÜK SANAYİCİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ’nin eski kurucu Genel Başkanıdır. KASİD, başta Karabük dışında bulunan İş İnsanlarının bir arada olduğu, topluma ve memlekete katma değer sağlamayı hedefleyen bir STK olarak faaliyetine İstanbul merkezli devam etmektedir.

İletişim

+90 850 441 0161‬

Telefon

info@cetinipek.com.tr

Eposta Adresi

© 2024 Tüm Hakları Saklıdır. Geliştirici UTZ Bilişim